Sağlık Bakanı Koca: ABD'den sonra dünyada en çok d

24-03-2020

Sağlık Bakanı Koca: ABD'den sonra dünyada en çok dijital hastaneye sahip ülkeyiz

Sağlık Bakanı Koca, Türkiye'nin, ABD'den sonra dünyada en çok dijital hastaneye sahip olan ülke konumuna yükseldiğini belirtti.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanlığı ve HIMSS iş birliğiyle Pullman Otel'de gerçekleştirilen Türkiye'nin en büyük sağlık bilişim etkinliği "HIMSS'19 Eurasia-Sağlık Bilişimi ve Teknolojileri Konferansı ve Fuarı"nın açılışında katılımcılara hitap etti.

Koca, 20-25 yıl kadar önce Türk dilinde bilişim diye bir kavram olmadığını, o zamanlar maksadın "bilgi işlem" ile ifade edildiğini aktararak, sağlık sektöründe de bir avuç bilgi işlemcinin bulunduğunu, hastanelerdeki sayılı bilgisayarların genellikle kilitli odalarda, kullanılmasına az sayıda kişinin izin verildiği cihazlar olduğunu söyledi.

Sistem odası denilince, trafo ve benzeri teknik cihazların bulunduğu bodrumdaki bir odanın anlaşıldığını anlatan Koca, devlet hastanelerinde bir tek bilgisayar alımının bile Bakanlık merkezinin iznine tabi olduğunu hatırlattı.

Koca, Sağlıkta Dönüşüm Programı uygulamaya geçtiğinde ilk çıkan genelgelerden birinin devlet hastanelerinin bilgi sistemleri alımında kendi imkanlarıyla serbest bırakılması olduğuna işaret ederek, bu genelgeyi takiben hastanelerin donanımlarını kurduğunu, o zamanki moda adıyla otomasyon ihalelerini yapmaya başladığını ifade etti.

Bu süreçte hastanelerin, ihtiyaçları doğrultusunda, altyapıların ve yazılımların sürekli değişimine ve gelişimine şahit olduğunu dile getiren Koca, "Bazı hastanelerimiz sistemlerini baştan aşağı yenilemek zorunda kaldı. Artık hastanelerimiz tüm işlemlerini yürütmek için bilgi sistemlerine ihtiyaç duyuyorlar, yatırım yapıyorlar, beraber çalıştıkları yazılım firmalarına ihtiyaçlarını karşılamaları, vizyonlarını gerçekleştirebilmeleri için baskı kuruyorlar. Devasa yer tutan fiziki arşivlerini dijitalleştirmeye çalışıyorlar, filmsiz hastaneden, kağıtsız hastaneye geçmeyi hedefliyorlar. Burada bir örneğini göreceğimiz 'dijital hastane' olma uğraşı veriyorlar. Süreç burada durmayacak, bir adım sonra 'akıllı hastane' olmak için çaba harcayacaklar ve hatta yapay zeka taşıyan sistemler talep edeceklerdir." değerlendirmesinde bulundu.

"PEK ÇOK ÜLKENİN ANCAK HAYAL EDEBİLECEĞİ BİR DİJİTAL ORTAM OLUŞTURDUK"

Fahrettin Koca, bilişimin kullanılmasının, sağlık yönetimini ve sağlık hizmet sunumunu tamamen değiştirdiğine dikkati çekerek, veriye dayalı yönetim, hasta güvenliği, hizmet kalitesi ve verimlilik arayışlarının bu zeminde hayat bulduğunu kaydetti.

Türkiye'nin bu alanda gösterdiği ilerlemenin birçok yönüyle dünyaya örnek olabilecek mahiyette olduğunun altını çizen Koca, Sağlık Bakanlığı olarak bu tür çalışmalara hem önder hem de destek olduklarını vurguladı.

Koca, Türkiye'nin Hastane Bilgi Yönetim Sistemleri'nde ulaştığı noktanın belli standartlar çerçevesinde ancak rekabete açık olarak hastanelerde yürütülen projeler ve tecrübelerin sonucu olduğunu belirterek, "Şu anda tamamen yerli diyebileceğimiz pek çok sağlık yazılımına sahip bir ülke olmakla övünebiliyoruz. Sağlık alanında ulusal çapta, büyüklüğümüze ve nüfusumuza sahip pek çok ülkenin ancak hayal edebileceği bir dijital ortam oluşturduk. Vatandaşlarımızın tamamının sağlık verilerini saklayabilecek, işleyebilecek ve paylaşabilecek düzeye eriştik. Bunu insanlarımızın sağlığını geliştirmek, doğru sağlık politikaları oluşturabilmek ve sağlık harcamalarımızı optimum seviyede tutmak için bir fırsat olarak görüyorum." diye konuştu.

Sağlık hizmetinin artık alışıldık kurallarla yürütülemeyeceğinin aşikar olduğunu dile getiren Koca, şöyle devam etti:

"Bilişimi dikkate almadan hizmetlerin planlanması ve yürütülmesi mümkün değildir. Yönetim anlayışından yönetişim anlayışına evrilmek durumundayız. Sağlık finansmanını ve sigortacılığı artık elektronik kontrol mekanizmaları olmadan gerçekçi bir seviyede tutmak mümkün görünmüyor. Hastaneler artık kağıt üzerindeki hesaplarla yönetilemeyecek kadar karmaşık hizmetler üreten örgütler halini almıştır. Bu örgütler, 24 saat dinamik olarak çalışan, yaşayan organizmalar gibidir. Bu organizmaları ayakta tutabilmek, içinde çalışan sistemlerin koordinasyonunu sağlamak, hemen tüm süreçlerde bilişim sistemlerinin etkin varlığıyla mümkün."

Koca, sağlık kuruluşlarının bilişimle bu kadar bütünleşmesinin sağlık bilişimi uzmanlarına olan ihtiyacı her geçen gün arttırdığına işaret ederek, bu ihtiyacın özellikle devlet hastanelerinin hizmet alımı yoluyla bilişim firmalarıyla ortak çalışmaları sonucunda aşılabildiğini söyledi. Koca, bu ortak çalışma modelinin Türkiye'de, diğer ülkelerle kıyaslandığında hiç de küçümsenemeyecek bir insan gücünün gelişmesini teşvik ettiğini kaydetti.

Hastanelerin bilgi sistemlerinden sadece idari ve mali amaçlar için değil, sağlık hizmet kalitesini artırmak için yararlanılır hale gelindiğini anlatan Koca, "Bu düzeyi ölçmek için de Bakanlık olarak HIMSS'in EMRAM gibi modellerini kullanmayı tercih ettik. Burada birinci amacımız, hastanelerimizin sağlık hizmet kalitesine bilgi ve teknolojiyi ne kadar etkin kullandıklarını ölçmek ve yeni hedeflerle bu düzeyi yükseltmek oldu. İkinci amacımız ise ülkemizin elde ettiği başarıları uluslararası arenada göstermek ve tanıtmaktır. Bu sayede sadece sağlık hizmet sunumunda değil, bilgi ve teknolojinin kullanımında da ülkemizin bölgesinde örnek olarak gösterileceğine inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

"ABD'DEN SONRA DÜNYADA EN ÇOK DİJİTAL HASTANEYE SAHİP ÜLKEYİZ"

Bakan Koca, düzenlenen kongrede, Türkiye'nin geldiği düzeyi katılımcılarla birlikte müşahede etmekten mutluluk duyduğunu vurgulayarak, "Geldiğimiz noktayı sayılarla ifade edecek olursak, HIMSS EMRAM kriterlerine göre Seviye 6 hastane sayımız 167, Seviye 7 yani tam dijital hastane sayımız ise 3'e ulaşmıştır. Ayrıca ilk defa bu yıl uygulamaya başladığımız bir uygulamayla, Seviye 6 olan ağız ve diş sağlığı hastane sayımız da 7'ye yükselmiştir." dedi.

Tüm bu sayıların artacağına olan inancının tam olduğunu söyleyen Koca, tam dijital hastane haline gelen İzmir Tire Hastanesi, Yozgat Şehir Hastanesi ve İzmir Ödemiş Hastanesini tebrik etti.

Türkiye'nin, ABD'den sonra dünyada en çok dijital hastaneye sahip olan ülke konumuna yükseldiğini belirten Koca, şunları kaydetti:

"Bakanlık olarak bundan 6 yıl önce başladığımız bu süreçte hedefimiz, hastaneleri yerli yersiz teknolojiyle donatmak değil, sağlık hizmet kalitesi ve hasta güvenliği için doğru bilgi ve teknolojinin gerektiği yerde ve en iyi şekilde kullanımını sağlamaktır. Artık günümüzde ulusal çapta sağlık bilgi sistemlerimiz, hastanelerimizin ve aile hekimlerimizin kullandığı bilgi sistemleriyle tam entegre çalışmaktadır. Türkiye Sağlık Bakanlığı, sağlıkla ilgili üretilen verilerin tamamını tek bir veri havuzunda depolayarak hasta mahremiyeti ilkeleri çerçevesinde kişilerin kendilerinin ve hekimlerinin erişimine açmış durumdadır. Bu veri tabanının yerel seviyede veya ülke çapındaki yönetim ve planlamalarımızda kullanılması yönündeki çabalarımız sağlık yönetişiminin güçlenmesine büyük katkı sağlayacaktır."

Sağlık alanında henüz çok belirgin olmasa da bilişimin tüm hayatı etkilediğini anlatan Koca, bu gidişle insan hayatının her noktasında yer almasının kaçınılmaz göründüğünü ifade etti. Akıllı taşınır cihazların giderek daha çok kullanılmasıyla mobil sağlık uygulamalarının hayata daha çok gireceğini dile getiren Koca, bu dönüşümün, sağlık hizmetlerinin sunum karakterini kökten değiştireceğini söyledi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Artık internet sayesinde sağlık profesyonelleriyle hastalar arasındaki bilgi asimetrisi azalmaktadır, hastalar doktorla karşılaşmadan önce şikayetlerini araştırmakta, hastalıkları hakkında daha fazla bilgili olarak gelebilmektedir. Doktorlarla teşhis ve tedavi seçeneklerini tartışmaktadır. Bu olumlu yanının aksine, bilgi kirliliğinin artması ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkmakta ve yeni arayışlara yol açmaktadır. Sağlık meslekleri eğitiminde sağlık bilişiminin müfredatın vazgeçilmez bir parçası olması artık ihmal edilmemesi gereken bir husustur. Ardımızdan gelmekte olan ve bilgisayarla içli dışlı olarak yetişen neslin yaşama, okuma, çalışma, iş yapma, eğlenme şekillerini göz ardı etmemeliyiz. Dış dünyayla ilişkisini sosyal medya organlarıyla yürüten, internet ortamını hafıza olarak kullanan bu nesille hayatın her alanında olduğu gibi sağlık hizmeti alış-verişinde de büyük çatışmalar yaşama ihtimalimiz olduğunu akılda tutmalıyız. Bu yeni durumu yönetebilecek dinamik bir hazırlanma sürecine ihtiyacımız var. Sadece sağlık alanında değil, tüm geleceğimiz bilişim alanında gerçekleştireceğimiz başarılarla şekillenecektir. Bu inanışla 'HIMSS 19 Eurasia Sağlık Bilişimi ve Teknolojileri Konferansı ve Fuarı'nın yapacağı katkının önemine ve hayırlı olacağına inanıyorum."